İbadetler
Celalettin YÖYLER
Evet ibadetler insanları insanlığa iyiye doğruya kavuşturmanın aracıdır. Her ibadet bir kutsal amacın aracıdır. İnsanların temel yaratılış felsefesinde ibadetin amaç olarak üzerinde farz edilme anlayışı yoktur. Yüce Allah insanları yarattığı zaman kutsal bir varlık olarak belirtirken şöyle demiştir: Muhakkak ki biz beniademi (insanları) mükerrem yarattık demiştir. Her ne kadar insan müşerref yaratılmış ise de; yine başka bir ayet te de: İnsanlar zayıf iradeli yaratıklardır. Beyan etmiştir. Yüce Allah insanın varlık değerleri ve irade ölçüleri bildiği için, onu ibadet aracı ile pekiştirmiştir. Yani insanları insanlık yoluna götürecek ibadet aracı ile bağlanmıştır.
İbadet araçlarından biri de oruç ibadetidir. Ne zaman insan ramazan ayında oruç tutmaya başlarsa içinde bulunduğu ibadetin sır ve hikmetleri birer birer görecektir. Çünkü sahurdan akşama kadar, aç ve su suz kalırken fakirlerin ve perişanların halleri anlayacak yardım elini onlara uzatacak. Bu yardım kuralı da İslam dininde önceliklere bağlıdır, herkesten önce yakın akrabalarından başlayacak ve sonra diğer insanlara yayılacak.
Diğer insanlara yardım ederken ayrımsız edecektir. Yani tüm dinlere mensup muhtaçlara ayrımsız ve eşitce yardım etmeye yeltenecektir. Eğer yeryüzündeki müslümanlar orucun ve tüm ibadetin kutsal amaçlara araç olduklarını anlamış olsaydı, özgürlük mücadelesini yürüten Suriye’deki Kürtlere yardım ellerini uzatacaktı. Bilhassa Kürtler bu mübarek ramazan ayındaki tüm zekatlarını o aç perişan halka aktaracaktı. Evet, budur oruç ibadetinin sır ve hikmetleri, eğer Allah için ramazan ayında otuz gün oruç tutanlar ve her gün camilerde namaz kılanlar, hacca gidenler ibadetin sır ve hikmetinden anlayamaz iseler o zaman bilinç pozisyonundan robot gibi pozisyona geçecekler. İbadetlerini camilere koşanlar ve otuz gün oruç tutup da anlamını bilmeyenler hakkında: Allah ve peygamberi olan Hz. Muhammed (s.a.v) haklarında şöyle demişler: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın.” Nisâ suresi.
Peygamberimiz Hz. Muhammed hazretleri de bu anlamda, bir hadislerinde şöyle demiştir: ‘’Nice namaz kılanlar vardır ki, ancak yorulmaktadır’’ Yine bir başka hadislerinde: “Nice oruç tutanlar vardır ki ancak aç kalmaktadır.” Namaz kılanlar, hacca gidenler, ibadetin sır ve hikmetinden anlayamaz iseler o zaman amaca hizmet etmeyen bir yorgunluktan başka bir şey değildir ve sevap da kazanamazlar. Amaç, insanın Rabb’ini ve kendini bilmesidir. Asıl olan da amaçtır. Eğer kişi ibadetleri neticesi gün gün değişiyor ve eskisinden daha iyi, daha dürüst, daha olgun birisi oluyor ise o zaman bu araç, amaca hizmet ediyor demektir. Yok eğer olmuyor ise o zaman amaca hizmet etmeyen bir yorgunluktan başka bir şey değildir.
Bu yazımın konusu ibadetlerin kutsal amaçlara araç olduğu düşüncesinden hareketle, bilimsel delillerle izah etmeye çalışırken dini düşüncemi doğrulayan, Allah’ın ayeti ve peygamberin hadisi oldular. Yani yukarıda belirtiğim ayetin ve hadisin ışığında Allah’ın ibadeti yerine getiren yüzden sekseni ibadetin sır ve hikmetlerinden anlayamaz durumundadırlar. Bu insanların da vebali bir çok din adamının boynundadır. Çünkü onların çoğu İslam dini ile inançlı insanları sömürmekteler. Din adamlarından maksadım: Yobaz, gerici sistemle ilişkili olanlar ve tarikatların güdümünde bulunanlar, hakikatleri menfaatine kurban edip inkar edenleri kastediyorum. Gerçek din adamı olan ve mazlumların yanında yer alıp topluma dinin gerçeklerini öğreten ve hakkikatleri insanlara gösteren, sömürü sistemlerinden uzak duran alimlere karşı saygılı olmamız gerekir. Ramazan’ın sır ve hikmetlerinden biri de Allah’ın eşitlik nizamıdır. Çünkü: Yüce Allah insanlar özerindeki ibadetleri fazederken, ayrımsız herkesin özerinde farz kılınmıştır.
Din adamların rolü toplumlarda çok belirgin ve önemlidir. Eğer din adamları Şeyh Maşuk Haznevi gibi ise gerçek dindarlığı ile mazlum toplumlara çok faydalı olacaktır. Eğer öyle değilse çok zararlı olacaklar.
Kaynak:Özgür gündem
Yorumlar
Yorum Gönder