Celalettin YÖYLER
Rojava’da hakkını savunma kutsallığının bilincine erişen Kürt halkının durumu Hz. Muhammed’in sahabenin birine vermiş olduğu cevabın kapsamına girer. Sahabe Hz. Muhammed’in yanına gelen sahabe: “Ya resulallah insanlardan birisi zorla benim malımı almak isterse ben ne yapayım?”der. Hz. Resulallah “Malını verme” der. Sahabe tekrar, “ Ya Reslullah eğer beni döverse?” diye sorar. Hz. Resullah da, “Sen de onu döv”der. Sahabe “Ya o ölürse? diye sorar. Hz. Resullah, “O cehenneme gider” der. “Ya ben onun darbesi ile ölürsem?” Hz. Resullah “Sen cennete gidersin” der.
Hz. Muhammed’in bu kutsal hadisi ışığında Rojava’nın özgürlük mücadelesini değerlendirmek gerekir. Evet bu halk emperyalist devletler ve onların sömürgeleri tarafından dörde bölündü. Yüz seneden fazladır kendi öz vatanı olan Rojava toprakları üzerinde yüz binden fazla Kürt kimliksiz yaşamaktadır. Allah’ın ve Resul’un onlara vermiş olduğu yetkiye dayanarak, özgürleşme mücadelelerini yürütmektedirler. Onların haklı mücadelesini engellemek isteyen ve insani bir statüye kavuşmalarını onaylamayan zalim rejimler, sağdan ve soldan El Kaide ve El Nusra gibi zehirli yılanları Kürtlere saldırtmaktadırlar.
Bu yalancı ve sahtekar yobazlar Allah yolunda mı? Yoksa para karşılığında zalimlerin zulmüne mi yardım ederler?
Rojava’nın devrimi ulusal bir bilinçle başlamış ve senelerdir özgürlük yolunda binlerce bedel ödenmiştir. Kürt halkı arasına çekilen mayınlardan dolayı binlerce insan sakat kalmıştır. Baas rejimine karşı yıllarca mücadale etmiştir. Bu devrim, bu uyanış böyle bir bilincin ürünüdür.
Neden Serêkaniyê’ler arasına yapay bir hat çekilmiş, birinin adı Ceylanpınar diğerinin adı Resulayn olmuş? Bir halkın varlık gerekçelerini, dilini, coğrafyasını yok sayarsan hesabını sorar. İnsanlığın yaradılış felsefesinde her insan özgürce yaşama hakkına sahiptir. Yine tüm insanlar, haklar eşittir. Hiçbir halk başka bir halktan üstün değildir. Araplar, Farslar ve Türkler Kürtlerin özgür yaşamasına karşı çıkarlar. Hızını alamayan Türkiye Rojava’da da Kürtlerin kendi kendini yönetmesine karşı çıkıyor. Bu düşünce çok yanlıştır ve hiç kimseye faydalı olamaz. Kürtler kendi kendini yöneterek bir arada yaşamayı savunuyorlar. Kürtler kendi diliyle, kültürüyle, statüsüyle yaşayacaktır. Bunu engellemeye kimsenin hakkı yoktur. Rojava’da halkın yürüttüğü mücadelenin evrensel insan haklarına, İslam Hukuku’na uygun olduğunu her insaflı ve imanlı insan bilmektedir. Bu realiteye karşı zalimlikten ayrılmayıp, Rojava halkının haklarına saldırıp, çoluk çocukların ölümüne sebep olan, vahşi davranışlarla sınırlardan geçip Kürt halkını taciz eden, artık imanla, islamla hiç alakaları olmayan, diktatör rejimlerin maşalarından başka bir şey değildir bu çeteler. Din adı altında, dinin hiçbir görevini yerine getirmeyen bu oluşumlara, çetelere, devletlere karşı omuz omuza vermeliyiz. Rojava’ya sahip çıkmak başta dört parçadaki Kürtlerin, demokratların temel görevi olmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder